MARTNISAN2024 Yayın Kurulu
Demokrasi ve seçim
Gerçek bir demokrasi yoksa seçimler neye yarar! Bu sayımızdan başlayarak "Demokrasi" başlığı altında dünyanın en iyi yönetimi olarak nitelenen sistemi mercek altına alacağız. Acaba hangisi gerçek demokrasi diye soracağız. Katı bir totaliter rejimle yönetilen ülkelerin adlarında bile demokrasi yer alıyorsa bunu sormaya hakkımız var değil mi? Demokrasi bir yönetim biçimiyse onun geliştirilmesi ve güçlendirilmesi de yönetenlerin işidir. Ancak burada bir sürü soru ortaya çıkıyor. Önce yönetenlerin demokrasiden ne anladıkları sorusu akla takılıyor. Kendi güçlerinin çoğalmasını mı ya da çevrelerinin güçlerinin çoğalmasını mı anlıyorlar acaba? Yoksa halkın kendi kendini yönetmesini işaret eden demokrasiyi halkın mutluluğunu yaratmasını bir aracı olarak mı görüyorlar? Gelin bunu araştıralım. Demokrasinin nimetlerinden yararlanan bir toplum olmanın ilk kurallarından birinin fertlerin sorgulama becerisinin gelişmişliği olduğunu da unutmayalım. Mart sonunda yerel seçimler var. Bize seçmemiz gereken adayları sunan siyasi partiler ne derece doğru adaylar belirledi acaba? Seçin de görün... Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü’nden Doç. Dr. Onur Zunal; “Klaros, Ege Üniversitesi Arkeoloji Bölümünün yürütmüş olduğu en uzun soluklu kazılardan birisidir” diyor. Yeniden Kökler dizimizin bu sayıdaki konuğu; 1830’larda Hayfa’dan limon ithal edip tüm Ege’ye pazarlayan Limoncuoğlu Ailesi, bugüne uzanan soyağaçlarıyla kent belleğinin hazine dairesi gibi. Kurtuluş Savaşı’nda 150’likler diye anılacak ve Demokrat Parti’nin kuruluşunda yer alacak İzmirli Küçük Ethem onlardan. Yemiş Çarşısı’nın Helalparalı’ları da... 2024 “tarihin en büyük seçim yılı” olarak anılıyor. Nedim Atilla, popülist liderlerin “iklim miklim krizi yok” diyerek dünyadaki acil iklim durumuna karşı çıkmalarına dikkat çekiyor. Gülhan Berkman Yakar, Kafe Kariyer’de deneyimli bir sosyal girişimci, Alternatif Yaşam Derneği Kurucusu ve Düşler Akademisi lideri, Ercan Tutal ile mutlaka okunması gereken bir söyleşi yaptı. Sivil Toplum Geliştirme Merkezi, Türkiye’deki sivil toplumun durumunu örgütlenme özgürlüğü ve katılım hakkı bağlamında değerlendirdiği izleme raporunu yayınladı. Rapora göre; sivil alan daralıyor, devlet sivil topluma kapılarını kapatıyor. Areda Survey araştırma şirketinin Türkiye genelinde 2.024 kişiyle gerçekleştirdiği araştırmaya göreyse Türk halkının yüzde 73,8’i ruh sağlığını, beden sağlığından daha önemli buluyor. Katılımcıların yüzde 75,2’si inancın ruh sağlığına olumlu yönde etkisi olduğunu düşünüyor. Yaşamının önemli bölümü adeta deniz üstünde geçmiş gibi ama esas ilgisi denizin altındakilere... Balıkların Efendisi Süreyya Üzmez ile gastronomi dünyasının en sağlıklı üyesi balıklar hakkında keyifli ve bilgi dolu sohbeti Zeynep Omay yaptı. Simon ve Garfunkel'in "Sound of Silence" adlı şarkısı tüm zamanların en iyi şarkılarından biri ve Art Garfunkel'in görme yetisini kaybeden üniversitedeki oda arkadaşı Sanford "Sandy" Greenberg'den ilham alınarak yazılmış ve bestelenmiş. Yaşanan şarkılar bölümümüzü sürdüreceğiz. Vintage Home by Yelis'in yeni koleksiyonu olan kaftanları beğeneceğinizi umuyoruz. Raşel Rakella Asal, sanatın ritmini yakalayan kent olarak tanımladığı İstanbul'da kentin sanat mekanlarını yazdı. Baharın tüm taze lezzetleri yanınızda olsun!
E-DERGİ İzmir Life şimdi internette.
Tıklayın, okuyun...
Eylül/Ekim 2025 sayısında neler vardı göz atın!
AYIN MEKANLARI GÜL KEBAP

İşte istisna mekânlardan biridir Gül Kebap... Kuruluş tarihi 1949. Gül Kebap’ın özelliği sadece “iyi köfte” yapıyor olması değil. Gül Kebap yetmiş altı yıldır aynı yerde ve dördüncü kuşağın yönetiminde. “Sefer tası” misali üç katlı daracık mekânında müdavimlerinin vazgeçemediği adres. Hayranlık uyandıracak bir çaba değil midir bu? İşini, kalitesini koruyarak yapan tam bir aile işletmesi… Kurucu Mehmet Ali Gülgeze, Girit’in üçüncü büyük şehri Resmo’dan İzmir’e göçle gelmiş. Çanakkale’de savaşmış. Bayrağı, ikinci kuşak oğulları Mustafa ve Muhsin Gülgeze devralmış… Ardından torun Hüsnü Gülgeze. Ve bugün dördüncü kuşak Hüsnü’nün oğlu Burak Muhsin işin başında. “Bir Kemeraltı klasiği” olarak Gül Kebap, esnaf lokantası köfteciliğini ilk günden bugüne değişmeyen formül ve sunum geleneğiyle tavizsiz sürdürüyor.

FİLİBELİ HAN

Filibeli Han Eski İzmirlilerin hatıralarındaki Şükran Oteli, özenli bir yenileme süreci sonrasında sahiplerinin soyadını alan "Filibeli Han" Kemeraltı Çarşısı'nın yeni cazibe merkezi olarak hizmete açıldı. Günümüz ihtiyaçlarına uygun yiyecek içecek mekanlarının yer aldığı Filibeli Han'ın üst katı da keşke çeşitli el sanatları üretiminin yapıldığı atölyelere açılsa... Bizim dikkatimizden kaçmış olabilir ama binanın kısa bir tarihinin yabancı dilleri de kapsayacak şekilde bir köşede yer alması çok doğru olurdu diye düşünüyoruz.

BOŞNAKYA

Boşnakya Filibeli Han'ın yan sokağa açılan çıkışında sevimli olduğu kadar lezzetli ürünler sunan "Boşnakya" isimli bir mekan var. Kıymalı Boşnak böreği, peynirli, patatesli ve patlıcanlı börekler, yaprak sarma ve haşhaşlı börek gibi lezzetlerin ağız sulandırdığı mekanda demli bir çay veya reyhan şerbeti yanında poğaçalar ve harika tatlılar deneyebilirsiniz.Antakya'nın çıtır kabak ve kömbesi, bougatsa Selanik tatlısı, medovik Rus pastası, triliçe tatlıları sizi bekliyor. Cuma günleri menüye mantı da ekleniyor. Boşnakya'ya uğramayı ihmal etmeyin.