KASIMARALIK2024
Pınar Tekeş
Kendimiz olmak ve uyku ilişkisi
Kendimiz olmak ve uyku ilişkisi
Çevremizi nasıl enerjilerle şekillendirirsek o titreşimdeki olayları deneyimlemeye başlarız. Bu sene hem ülkemiz hem de dünya için zorlu bir sene oldu. Hayat sanki hepimize “Sen de bir adım at, evrene katkıda bulun, gücünü fark et” dercesine deneyimler yaşattı. Etrafımızı saran negatiflik bu kadarı filmlerde bile olmaz dediğimiz, her seferinde bir tık daha kendini aşan dehşet olaylar yaşattı. Bunca ölüm, acı, şiddet karşısında biz ne yapabiliriz? İnsanın ilk görevi kendi olmak denir. Kendine sahip çıkmayan kişinin diğerlerine katkı olabilmesi mümkün değildir.
İşe ilk olarak geçmişi değiştiremeyeceğimiz bilgisiyle başlayabiliriz. Onu değiştiremeyeceğimizi düşünüp bu olasılığı beynimizden yok etmiş olsak da hayata esnek bakıp, bakış açımızı değiştirmenin yardımı olabilir. Nasıl mı? Geçmişin bizdeki etkilerini değiştirerek. Deneyim olarak fark edip ilerlemeyi hatırlayarak. Sonra hayatımızı nasıl yaşadığımızı fark ederek! Geceleri bizi uykusuz kılan düşünceleri kendimizden ayıklayarak! Uyku fiziksel ve zihinsel sağlık açısından kritik bir öneme sahiptir. Vücut, uykuda hücre onarımını gerçekleştirir, bağışıklık sistemi güçlenir ve enerji depolanır. Ayrıca, hafıza ve öğrenme süreçlerini destekler, duygusal dengeyi sağlar ve stresle başa çıkmada yardımcı olur. Yetersiz uyku, konsantrasyon kaybı, ruh hali değişiklikleri ve çeşitli sağlık sorunlarına yol açabilir. Bu nedenle, düzenli ve yeterli uyku almak, genel yaşam kalitesini artırmak için inanılmaz derecede kritiktir. Nasıl cep telefonumuz şarjı bitince çalışmıyorsa biz de uykusuz kaldığımızda hayattan verim almamız mümkün değildir. Bütüncül tıp ifadesini duymaya başladığımız yıllarda gittiğim bir doktor şöyle demişti: “Düzenli ve sağlıklı bir uyku uyumuyorsan iyileşmeyi bekleme. Önce bunu düzeltmelisin.” Sizin uykuyla aranız nasıl? Çok iyi anlaşmıyorsanız uykusuzlukla ortaya çıkan durumlar ve pratik önerilerle beraber bir göz atalım mı?
• İçsel denge açısından yaklaştığımızda yeterli uyku, duygusal istikrarı destekler. Uykusuzluk, kaygı, depresyon ve irritabilite gibi duygusal sorunların artmasına neden olabilir. Kendinizi bu durumda yakalıyorsanız sorunun ilk ne zaman başladığını bulup kaynakta çözmek faydalıdır. Ben bunu Theta Healing tekniğiyle yaptım. Siz de kendinize en uygun yöntemi bulup uygulayabilirsiniz.
• Uykusuzluk kaynaklı konsantrasyon ve dikkatsizlik problemi başladıysa, karar verme güçlüğü çekiyorsanız önce dikkat egzersizleri yapın. Odaklanma çalışmaları, kendinizle günde sadece 10 dakikayla başlayacağınız hiçbir şey yapmadan durma meditasyonları, karar verip zarar gördüğünüz ve aynı deneyimleri kendinize tekrar tekrar yaşatarak deneyimlediğiniz olaylardaki benzerlikleri bulma çalışmaları işe yarayacaktır.
• Hafıza ve öğrenme ile ilgili güçlükler yaşıyorsanız unutmak istediğiniz anılarınıza göz atabilirsiniz. Uyku, bilgi işlemenin ve hafızanın pekiştirilmesinde kritik bir rol oynar. Bilgiyi işleme şeklinizi değiştirdiğinizde sürekli çözmeye çalışmayacağınız için o sarmaldan özgürleşmiş olursunuz. Takıldığınız noktalarda bambaşka bir şeye odaklanıp takılma enerjisini dağıtmaya yarayabilir.
• İyi bir uyku, stresle başa çıkma yeteneğini artırır. Uykusuzluk adrenalleri yoracağı için uykudan en az iki saat önce ekran, mavi ışık vs. den uzak kalmak, ılık veya tuzlu suyla duş, öğleden sonradan itibaren kahve, çay tüketimini kesmek adrenallerinizin sürekli çalışıp sizi tüketmesini engelleyecektir. Bu da anksiyete, depresyon gibi son derece sık kullanılan duygu durumlarını sizden uzaklaştıracaktır. Buna günlük en azından yarım saat açık hava yürüyüşünü eklemek sonucu hızlandırır. Bunun en büyük nedeni sadece sporun sayısız katkıları değildir. Dünyamızın etrafında Schumann Dalgaları vardır. Dünyanın etrafından hareket eden bu elektromanyetik dalgalar dünyanın ritmi için bir akort çatalı gibidir. Kapalı mekanlarda kaldığımızda bu dalgaların doğal ritmine kendimizi kapatırız. Açık havada hele ki deniz veya ağaçlı bir yerde yürüdüğümüzde bu ritme kendimiz açmış ve dünyanın titreşimleriyle uyumlanmış oluruz. Yürürken içsel bir huzur ve mutluluk hissetmemiz de bu yüzdendir. Schuman frekansı atmosferde 7.83 olarak ölçülmüştür. Gece uyuduğumuzda da beyin aynı şekilde 7.83 döngüyle theta frekansında kendini onarır. Ve uyuduğumuzda dünyanın ritmini hissederiz.
• Yeterli uyku aldığımızda ben bugün her şeyi başarabilirim duygusuyla uyanırız. Almıyorsa kendimize şu soruları sorarak kendimize ilgi gösterme sürecini başlatabiliriz.
-Kendimi hayatta nasıl konumlandırıyorum?
-En son ne zaman istediğim bir şeyleri hayatıma aktardım?
-Kimin yerine, kimin hayatını yaşıyorum?
-Aman düzen devam etsin diye kendime ait olmayan hangi yükleri taşıyorum?
Dünyaya katkı olmak kendine katkı olmakla başlar demiştik. Bu nedenle yukarıdaki maddelere göz atıp önce kendimizi olumlu titreşimlere yükseltecek beden, zihin, ruh durumunu yaratıp dengeye gelmeye ne dersiniz? Fark et, dönüştür, dönüş!