MART2020
Zekeriya Şimşek
İzmir’in Şiir Hâli
Şiir ve İzmir. Şiir İzmir’e benzer, İzmir’de şiire. İkisi de ele avuca sığmaz, formatlanamaz ve söz dinlemez. İzmir’e dair kitapların ya da makalelerin bir çoğunda Fransız edebiyat insanı Victor Hugo (1802-1885)’nun 1829’de yayınlanan ve İzmir’i görmeden yazdığı rivayet olunan İzmir, bir prensestir… diye başlayan minik/kısa şiirine atıf yapılır. Bu atıf beni hep incitmiştir.
Bu yazının yazılmasına sebep bu incinmedir. İyi bir şiir okuruyum. Okuryazarlık serüvenimde öyle güzel İzmir şiirleri ile karşılaştım ki. Neden bunlara atıf yapmayız?
Şehirleri şehir yapan değerlerin başında sanat ve edebiyat birikiminin öncül bir anlam taşıdığını biliyoruz. Bu birikimin içinde şiirin yeri bambaşkadır -bence-. Şairlerin imge dünyasında biçimlenir şehir: Yaşlısıyla genciyle, aşklarıyla kavgalarıyla, acısıyla tatlısıyla, gündelik hayatlarıyla tarih mirasıyla. Tablo olur, destan olur, ölümsüzleşir kartpostal olur. İzmir’in şiirsel akışkanlığı ne Victor Hugo’nun şiirine sığar ne de İzmir Marşı’na… İzmir, delifişek olduğu kadar estetik ve edebi derinliklerin şehridir.
İzmir’i şiirle anlamak ve anlatmak! Zordur.
İzmir’den ne şairler geçmiştir, İzmir adı ne şiirlerde geçmiştir… İzmir’in şairleri ve şiirleri yoktur diyenlere 3 antoloji tavsiye ediyorum: Şiirin Adı İzmir (M.K.Gümüş-A.Günbaş, İBB Kent Kitaplığı Yayını), Türk Şiirinde İzmir 1850-1950 (Ünal Şenel, DEÜ Yayını) ve Bakü'de İzmir Parkı (Türk Dünyası'ndan/Dünya'dan İzmir Şiirleri) (Feyyaz Sağlam, Kıbatek Yayını).
İzmir, şiir damarı güçlü olmasına karşılık sesini duyuramamış ya da duyurmak istememiş pek çok şaire sahiptir. Bu tabii ki üzücüdür. Milliyetçi ve İslamcı şairler arasında İzmir konulu şiire rastlayamamak bir başka üzücü gerçektir.
Son 50 yılın Türk Şiiri’nde benim İzmirli şairim Attila İlhan’dır. Demokrat İzmir gazetesinden aklımdadır. Attila İlhan, bir İzmirli olmaktan öte İzmir şairidir. İstanbul’a ve Paris’e dair güzel şiirler yazmışsa da Attila İlhan şiirinin kaynağı İzmir’dir. Çocukluğunun, gençliğinin şehridir İzmir. Ben Sana Mecburum’un Meraklısı İçin Notlar bölümü bu anlamda ve bir anlamda itiraftır. Ben Sana Mecburum’un yanı sıra Kimi Sevsem Sensin, Sisler Bulvarı ve Yasak Sevişmek başta olmak üzere 11 kitabında da İzmir’e dair pek çok şiir yer almaktadır. Attila İlhan’ın şiirinde İzmir, Kurtuluş Savaşı’nın ve yeni kurulan Cumhuriyet’in öncü şehridir. Yaşadığı şehrin ondaki karşılığı budur. İzmir’i içeriden görür, görmekle kalmaz yaşar, düşünür ve taraf olur. Ne kadar İzmir, der:
akşam uçuşan o beste kürdili hicazkâr bir genç kızın tamburundan hicrânla dolu mimozalar çiçeğe durmuş civciv sarısı
yarasalar kara bir haber gibi dağıldılar
gözleri kalın sürmeli kirpikleri rimel kumral saçlarını “Avrupa” kestirmiş o hangi kadın dudakları “yürek” boyalı
yeknesak nal sesleri atlı tramvayın
îzmîr palas’da miralay zeki bey çok sigara kolu sakarya’da kalmış “mâlûlen mütekâit” gâzi’yle rakı içmişliği var / hâlâ anlatırlar
kordon’da akşam kızıllığı tenha martılar
kapısı yaldızlı kupa arabası çifte at koşulu pasaport iskelesinden izmir palasa rahvan hoş geldiniz nevnihal hanım bendeniz zeki
içindeki o harp ne yapsa bitmiyor ki
Son dönem İzmir şiirinde genç kuşak şairler dikkat çekmektedir. Yerel yönetimlerimiz bunlara sahip çıkmalıdır. Bunların arasında yer alan Neslihan Yalman (1982-)’dan küçük bir alıntı:
etrafa kör lenslerle bakacaksın çocuk gözlerini çıkarıp atmacaya benzeyen serçe kanatları kuş tüyü yastıkta şişmiş kediyle yatacaksın rüyada delirmemek lütfuyla nice filmde oynamıştın sen derisini kağıt gibi yırtan gencin can simidi sandığı bataklık aşkta
bütün saat kulelerini yıkacaksın Lady İzmir ölecek tutkuyla
İzmir şiirdir hem de V. Hügo’yu aşan bir şiir. Hüseyin Yurttaş’tan M.Mümtaz Tuzcu’ya, N.Ulvi Akgün’den Halim Yazıcı’ya, Necati Cumalı’dan Şükran Kurdakul’a, Hidayet Karakuş’tan Timuçin Özyürekli’ye…