MARTNISAN2025 Yayın Kurulu
Kadınlar olmadan başarı imkansız!
Kadınlar olmadan başarı imkansız! Mustafa Kemal Atatürk, 1925'te Kastamonu'da yaptığı konuşmada şöyle diyordu: “Toplumu kalkındırmak istiyorsak, izlememiz gereken daha emin ve etkili bir yol vardır. O da Türk kadınını çalışmalarımıza ortak etmek, hayatımızı onunla birlikte yürütmek, kadını, bilimsel, toplumsal ve ekonomik hayatta erkeğin ortağı, arkadaşı, yardımcısı ve koruyucusu yapma yoludur.” Ülkemizde, kadınlara seçme ve seçilme hakkı, adı gelişmiş olarak anılan pek çok ülkeden önce tanınmış. 3 Nisan 1930'da belediyelerde, 26 Ekim 1933'de köy ihtiyar heyeti ve muhtarlık seçimlerinde, nihayetinde 5 Aralık 1934'de ise Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kadınlara seçme ve seçilme hakkı Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde verilmiş. Büyük önderin vedası sonrasında Köy Enstitülerinin kapatılması ile başlayan eğitimde gerileme süreci günümüze kadar ulaştı ve ne yazık ki nüfusun yarısını oluşturan kadınların toplum içindeki temsil kabiliyetinin giderek düşmesine sebep oldu. 24. yayın yılımızda "Dünya Emekçi Kadınlar Günü"nü yine içimiz buruk kutluyoruz ama umudu yitirmedik. Gülhan Berkman Yakar, umudumuzu yeşerten, elini taşın altına koyarak, geleceğimizin resmini güzelleştiren sivil toplum kuruluşlarına Kafe Kariyer’de yer veriyor. Bu sayıdaki konuğu; Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’nin İzmir Şube Başkanı Aslı Balcı Tamtürk. Yeniden Kökler dizimizin bu sayıdaki konuğu Ertan Ailesi. Onlar Giritli bir dedenin ve Sakızlı gelinlerin Çeşme’de çoğalan çocukları. Aralarından, İzmirli işadamlarının TOBB Başkan Vekilliğine dek yükselen duayeni, üç belediye başkanı ve okul yaptıran hayırseverler çıktı. Hindistan’ın Prayagraj kentinde 144 yıl sonra tekrar kutlanan Maha Kumbh Mela Festivaline 650 milyona yakın kişi katılıyor. Ümit Evran'ın yazı ve fotoğrafları ile... Kültür Bakanlığı Sanatçısı ve Anadolu Elsanatları Derneği (ANELSANDER) üyesi olan Adnan Karagülle, ahşaptan tamamen eğitici oyuncaklar yapıyor. “Oyun ve oyuncakla derdini, sevincini anlatan birçok çocuk ve yetişkin hikayesine de tanıklık etme fırsatı olduğunu belirten Karagülle, “Oyuncak yapıyoruz. Onları biricik kılan kusurları" diyor. Handan Korhan söyleşisi. "Uğursuz uğursuzu mutlaka bulur! Bu sözü aklıma getiren sadece 2 ay geçmesine rağmen aklı başında herkeste kaygılar yaratan Trump kabinesi… Çünkü bence sadece 2025’in değil uzun bir süre dünyanın büyük sorunu olacak bir kabine ile karşıya karşıyayız…" Nedim Atilla yazdı. Mehmet Gülümser, ağzı yonca yapraklı sürahi “Oinokhuo”yu anlatıyor. O karun hazinesi içindeki en ilginç eserlerden biri Türkiye’nin ilk deri profesörü Tuncay Yakalı şimdi saraçlık yapıyor. Kendisi ile Lütfü Dağtaş söyleşti. 16 ila 21 milyon yıl önce Yunt Dağındaki volkanik patlamalar sonucu oluşan lavların ve küllerin üstünü örttüğü, bu sayede taşlaşarak fosil haline gelmiş ağaçların bulunduğu alan olan, Manisa’nın Yunus Emre Beldesi’ne bağlı Osmancalı Köyü’ndeki Fosil Ormanı. Erol Özdayı harika fotoğrafları ile paylaşıyor. Geleneksel Balkan lezzetleri ile örülmüş bir çocukluk ve fırın çıraklığı ile başlayan bir pişirme tutkusu yaşamının rotasını çizmiş. Aldığı uluslararası bir ödül sonrasında şef Serkan Anavatan ile Urla'da bir enginar tarlasında başlayan keyifli sohbeti Zeynep Omay yaptı. Pierre-Auguste Renoir ve Fransa’da "La Belle Epoque" (1871-1914) adı verilen dönem. Raşel Rakella Asal incelemesi. Yakın'dan sayfamızda Hasan Karaca'nın bu sayıdaki konuğu yazar, Hülda Öklem Süloş Bu sayı yine kitap seçkisi ile bitiyor. Papaz erikleri tezgahlarda yerini alınca buluşmak üzere...
E-DERGİ İzmir Life şimdi internette.
Tıklayın, okuyun...
Eylül/Ekim 2025 sayısında neler vardı göz atın!
AYIN MEKANLARI GÜL KEBAP

İşte istisna mekânlardan biridir Gül Kebap... Kuruluş tarihi 1949. Gül Kebap’ın özelliği sadece “iyi köfte” yapıyor olması değil. Gül Kebap yetmiş altı yıldır aynı yerde ve dördüncü kuşağın yönetiminde. “Sefer tası” misali üç katlı daracık mekânında müdavimlerinin vazgeçemediği adres. Hayranlık uyandıracak bir çaba değil midir bu? İşini, kalitesini koruyarak yapan tam bir aile işletmesi… Kurucu Mehmet Ali Gülgeze, Girit’in üçüncü büyük şehri Resmo’dan İzmir’e göçle gelmiş. Çanakkale’de savaşmış. Bayrağı, ikinci kuşak oğulları Mustafa ve Muhsin Gülgeze devralmış… Ardından torun Hüsnü Gülgeze. Ve bugün dördüncü kuşak Hüsnü’nün oğlu Burak Muhsin işin başında. “Bir Kemeraltı klasiği” olarak Gül Kebap, esnaf lokantası köfteciliğini ilk günden bugüne değişmeyen formül ve sunum geleneğiyle tavizsiz sürdürüyor.

FİLİBELİ HAN

Filibeli Han Eski İzmirlilerin hatıralarındaki Şükran Oteli, özenli bir yenileme süreci sonrasında sahiplerinin soyadını alan "Filibeli Han" Kemeraltı Çarşısı'nın yeni cazibe merkezi olarak hizmete açıldı. Günümüz ihtiyaçlarına uygun yiyecek içecek mekanlarının yer aldığı Filibeli Han'ın üst katı da keşke çeşitli el sanatları üretiminin yapıldığı atölyelere açılsa... Bizim dikkatimizden kaçmış olabilir ama binanın kısa bir tarihinin yabancı dilleri de kapsayacak şekilde bir köşede yer alması çok doğru olurdu diye düşünüyoruz.

BOŞNAKYA

Boşnakya Filibeli Han'ın yan sokağa açılan çıkışında sevimli olduğu kadar lezzetli ürünler sunan "Boşnakya" isimli bir mekan var. Kıymalı Boşnak böreği, peynirli, patatesli ve patlıcanlı börekler, yaprak sarma ve haşhaşlı börek gibi lezzetlerin ağız sulandırdığı mekanda demli bir çay veya reyhan şerbeti yanında poğaçalar ve harika tatlılar deneyebilirsiniz.Antakya'nın çıtır kabak ve kömbesi, bougatsa Selanik tatlısı, medovik Rus pastası, triliçe tatlıları sizi bekliyor. Cuma günleri menüye mantı da ekleniyor. Boşnakya'ya uğramayı ihmal etmeyin.