OCAKSUBAT2025 Prof. Dr. Levent Kırılmaz
Bilgelik
BİLGELİK Hayatım, benim öğretmenimdir. (Mahatma Gandi) Bilgi ve bilgelik, içimizden yavaş yavaş çıkmadıkça tüm bilgiye ve bilgeliğe sahip olamayız. Yaşam sürekli bir oluşumdur. Küçük bir çocukken öğrenmemiz gereken temel dersler vardı. Dokunmak için elimizi ateşe uzattığımızda bize ateşin sıcak olduğu ve yakacağı söylendi. Oysa buna itaat etmeyip kendi bildiğimizi yapıp ateşe dokunduğumuzda elimiz yandı ve bunu acı verici bulduk. Bu bize ateşe tekrar dokunmamayı öğretti. Bu ruhsal yaşamda da öğrenmemiz gereken dersler vardır ve eğer bu derslere rıza göstermezsek bunun sonuçlarını da yaşamamız gerekir. Bazı insanlar çok hızlı öğrenirler ve artık daha büyük derslere doğru ilerlemeye hazırdırlar. Sonunda kendilerini yaşamla o kadar uyum içinde bulurlar ki artık öğrenmeleri gereken bir ders yoktur. Yaşamın mükemmel uyumuyla ve her şeyle bir olarak akarlar. Bu, herkes tarafından ulaşılması gereken en yüksek bilinç seviyesidir, bilgeliktir. Başkalarının yolunu aydınlatacak ve deniz fenerleri olacak olan bizleriz ve gezegenimizdeki devrimin hızı ve başarısı büyük ölçüde bizim parlaklığımıza ve enerjimize bağlıdır. Ancak diğer insanlara yardım etmek için önce güçlü ve bilge olmamız gerekir. Artık insanlık vicdanlarını sakin ve kendinden emin bir şekilde, yeni bir yapıcı yönde yönlendirecek olan bilgelere ihtiyaç duyacaktır. Ve bilgeler, her insanın kendi potansiyelini açığa çıkarmasına yardımcı olacak, kendi güçlerine olan inançlarını aşılayacak ve kendi hayatlarının mesleğini bulmalarına yardımcı olacak manevi liderler olacaklardır. Her insan eşsizdir ve her insan başkaları için birer öğretmendir. Karşınızdaki kişinin şu veya bu nedenlerle henüz sahip olmadığı bilgilere sahip olsanız bile, onların başka bir şeyde başarılı olmaları ve deneyimlerini sizinle paylaşabilmeleri oldukça olasıdır. Ve bu hoşgörü, bilgeliktir. Şimdi yeni bir hayatın eşiğinde, bu yıllarca edindiğiniz tüm bilgileri uygulamaya koyacak ve böylece başkalarına da yani bu yola yeni adım atanlara ve bu yolda birkaç kez seyahat edecek olanlara örnek olacaksınız. Bilgelerin hepsi öğretmen ya da rehber rollerini üstlenmezler; onlar her mesleği seçebilirler, bazıları marangoz, müzisyen, bazıları sekreter ya da postacı da olabilir. Bununla birlikte, büyük bir toplulukta ya da aile ve arkadaş ortamında insanlar onları rehber olarak görme eğilimine girebilirler. Yaşam amacı “bilgelik” olanlar, en yüksek dürüstlükleriyle yaşamak, hayatlarını kalplerinin sezgisel bilgeliğine uyumlamak ve oluşturdukları örnekle başkalarına ilham vermek için burada bulunmaktadırlar. Çoğumuz, başkalarına yol gösterme potansiyeline sahip olmamıza karşın, bilgeler bunu en saf biçimiyle sergileyebilirler, kendileri örnek oluşturarak önderlik yaparlar. Çocuklar, ana babalarını nadiren dinlerler, ama onları taklit etmeyi asla ihmal etmezler. Aynı şey yetişkinler için de geçerlidir. Biz de taklit ederek öğreniriz, örnek olarak öğretiriz. Bütünlüğün pozitif bir örneği olan Mahatma Gandhi, bir keresinde, küçük bir çocuğa şeker yememesini söylemesini istediklerinde, kendisinin şeker yemekten vazgeçene kadar böyle bir şey söyleyemeyeceğini belirterek reddetmiştir. Bilgeler, akıllarını ve yüreklerini, sözlerini ve eylemlerini “bir” yaptıkları zaman, bütünlüğün özünü tezahür ettirmiş olurlar.
E-DERGİ İzmir Life şimdi internette.
Tıklayın, okuyun...
Eylül/Ekim 2025 sayısında neler vardı göz atın!
AYIN MEKANLARI GÜL KEBAP

İşte istisna mekânlardan biridir Gül Kebap... Kuruluş tarihi 1949. Gül Kebap’ın özelliği sadece “iyi köfte” yapıyor olması değil. Gül Kebap yetmiş altı yıldır aynı yerde ve dördüncü kuşağın yönetiminde. “Sefer tası” misali üç katlı daracık mekânında müdavimlerinin vazgeçemediği adres. Hayranlık uyandıracak bir çaba değil midir bu? İşini, kalitesini koruyarak yapan tam bir aile işletmesi… Kurucu Mehmet Ali Gülgeze, Girit’in üçüncü büyük şehri Resmo’dan İzmir’e göçle gelmiş. Çanakkale’de savaşmış. Bayrağı, ikinci kuşak oğulları Mustafa ve Muhsin Gülgeze devralmış… Ardından torun Hüsnü Gülgeze. Ve bugün dördüncü kuşak Hüsnü’nün oğlu Burak Muhsin işin başında. “Bir Kemeraltı klasiği” olarak Gül Kebap, esnaf lokantası köfteciliğini ilk günden bugüne değişmeyen formül ve sunum geleneğiyle tavizsiz sürdürüyor.

FİLİBELİ HAN

Filibeli Han Eski İzmirlilerin hatıralarındaki Şükran Oteli, özenli bir yenileme süreci sonrasında sahiplerinin soyadını alan "Filibeli Han" Kemeraltı Çarşısı'nın yeni cazibe merkezi olarak hizmete açıldı. Günümüz ihtiyaçlarına uygun yiyecek içecek mekanlarının yer aldığı Filibeli Han'ın üst katı da keşke çeşitli el sanatları üretiminin yapıldığı atölyelere açılsa... Bizim dikkatimizden kaçmış olabilir ama binanın kısa bir tarihinin yabancı dilleri de kapsayacak şekilde bir köşede yer alması çok doğru olurdu diye düşünüyoruz.

BOŞNAKYA

Boşnakya Filibeli Han'ın yan sokağa açılan çıkışında sevimli olduğu kadar lezzetli ürünler sunan "Boşnakya" isimli bir mekan var. Kıymalı Boşnak böreği, peynirli, patatesli ve patlıcanlı börekler, yaprak sarma ve haşhaşlı börek gibi lezzetlerin ağız sulandırdığı mekanda demli bir çay veya reyhan şerbeti yanında poğaçalar ve harika tatlılar deneyebilirsiniz.Antakya'nın çıtır kabak ve kömbesi, bougatsa Selanik tatlısı, medovik Rus pastası, triliçe tatlıları sizi bekliyor. Cuma günleri menüye mantı da ekleniyor. Boşnakya'ya uğramayı ihmal etmeyin.