EYLULEKIM2024
KÖKLER DİZİSİ: MUŞKARA AİLESİ
İttihat ve Terakki’den İzmir’in sanayi ve kültür dünyasına Muşkaralar Atatürk’ün Harbiye’den sınıf arkadaşı, İttihat ve Terakki’nin Küçük Telat’ı, ailenin en tanınmışı ve İzmir’e yerleşmesinin önderi. Nevşehir’in eski adını kendilerine soyadı yapsalar da, sadece 100 yıldır burada yaşasalar da onlar İzmir’in, özellikle de Karşıyaka’nın en köklü ailelerinden. Türkiye’nin yakın tarihine kayıtlı bir soyadı: Muşkara. Soyadlarını aldıkları Nevşehir’le ya da bir süre yaşadıkları Beşiktaş ile değil de geçen yüzyılın başında yerleştikleri İzmir ile birlikte anılıyorlar. Şark Sanayi, Pamuk Mensucat, Sanayi Odası, Milli Kütüphane, Kültürpark. İzmir şehir manzarasını oluşturan onlarca mihenk taşı, Muşkara soyadı ile bağlantılı. Oğuz boylarından olan ataları, Kağan Han’la birlikte Anadolu’ya gelen ve Muşkara’nın (Nevşehir) Narlıca Mahallesi’ne yerleştirilen yedi boydan biridir. Muşkaralar İzmir’e yerleşip kök salmadan, kent ekonomisine ve kültürüne önemli kurumlar kazandıran bir aileye dönüşmeden önce, imparatorluğun son dönem siyasetinin baş aktörlerindendir. Aile tarihinde karşımıza çıkan ilk önemli isim, Hacı Tahir Efendi’dir (Efendi Baba). 1839 doğumlu Hacı Tahir Efendi, fiura-ı Devlet (Yargıtay) Azası olarak sarayda görevlendirilince, 1902 yılında Nevşehir’den İstanbul’a göçer, Beşiktaş Akaretler’e yerleşir. Burada çok önemli bir komşuları vardır: Atatürk’ün annesi Zübeyde Hanım. Hacı Tahir Efendi’nin yedi çocuğundan biri, Mehmet Telat Bey de Mustafa Kemal ile Harbiye’de sınıf ve sıra arkadaşıdır. Bu, Telat Bey’in ülke siyasetinde göründüğü ilk sahnedir. Sonra Telat Bey -o dönemde askeriyede adet olduğu üzere- ailesinin yaşadığı semtin adıyla, “Beşiktaş” lakabıyla anılacak; Selanik’te padişah muhalifi subaylar arasında görünecektir. Dönem, İkinci Meşrutiyet öncesidir. Subaylar üç aydır maaşlarını alamamaktadır. Bir akşam Zabitan (Subaylar) Gazinosu’nda bu huzursuzluk dile getirilir. Yıldız Sarayı’na, padişaha hitaben bir telgraf yazarlar: “Biriken maaşların bir an önce ödenmesini arz ederiz.” Altındaki imza; Yüzbaşı Mehmet Telat Beşiktaş’tır. Telgraf İstanbul’da yankı uyandırır. Subayların maaşları ödenir. Telat Bey, cumhuriyet öncesi son dönem siyasetinin en önemli aktörü İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin ilgisini çekmeye başlamıştır. Ancak, siyasi tarihteki ilk önemli rolünü, 31 Mart Vakası nedeniyle üstlenecektir.
E-DERGİ İzmir Life şimdi internette.
Tıklayın, okuyun...
Eylül/Ekim 2025 sayısında neler vardı göz atın!
AYIN MEKANLARI GÜL KEBAP

İşte istisna mekânlardan biridir Gül Kebap... Kuruluş tarihi 1949. Gül Kebap’ın özelliği sadece “iyi köfte” yapıyor olması değil. Gül Kebap yetmiş altı yıldır aynı yerde ve dördüncü kuşağın yönetiminde. “Sefer tası” misali üç katlı daracık mekânında müdavimlerinin vazgeçemediği adres. Hayranlık uyandıracak bir çaba değil midir bu? İşini, kalitesini koruyarak yapan tam bir aile işletmesi… Kurucu Mehmet Ali Gülgeze, Girit’in üçüncü büyük şehri Resmo’dan İzmir’e göçle gelmiş. Çanakkale’de savaşmış. Bayrağı, ikinci kuşak oğulları Mustafa ve Muhsin Gülgeze devralmış… Ardından torun Hüsnü Gülgeze. Ve bugün dördüncü kuşak Hüsnü’nün oğlu Burak Muhsin işin başında. “Bir Kemeraltı klasiği” olarak Gül Kebap, esnaf lokantası köfteciliğini ilk günden bugüne değişmeyen formül ve sunum geleneğiyle tavizsiz sürdürüyor.

FİLİBELİ HAN

Filibeli Han Eski İzmirlilerin hatıralarındaki Şükran Oteli, özenli bir yenileme süreci sonrasında sahiplerinin soyadını alan "Filibeli Han" Kemeraltı Çarşısı'nın yeni cazibe merkezi olarak hizmete açıldı. Günümüz ihtiyaçlarına uygun yiyecek içecek mekanlarının yer aldığı Filibeli Han'ın üst katı da keşke çeşitli el sanatları üretiminin yapıldığı atölyelere açılsa... Bizim dikkatimizden kaçmış olabilir ama binanın kısa bir tarihinin yabancı dilleri de kapsayacak şekilde bir köşede yer alması çok doğru olurdu diye düşünüyoruz.

BOŞNAKYA

Boşnakya Filibeli Han'ın yan sokağa açılan çıkışında sevimli olduğu kadar lezzetli ürünler sunan "Boşnakya" isimli bir mekan var. Kıymalı Boşnak böreği, peynirli, patatesli ve patlıcanlı börekler, yaprak sarma ve haşhaşlı börek gibi lezzetlerin ağız sulandırdığı mekanda demli bir çay veya reyhan şerbeti yanında poğaçalar ve harika tatlılar deneyebilirsiniz.Antakya'nın çıtır kabak ve kömbesi, bougatsa Selanik tatlısı, medovik Rus pastası, triliçe tatlıları sizi bekliyor. Cuma günleri menüye mantı da ekleniyor. Boşnakya'ya uğramayı ihmal etmeyin.