OCAKSUBAT2025
Yayın Kurulu
Yeni yıla merhaba
Yeni yıla merhaba
Yeni yıla, bu şehrin akil insanlarına her sayıda sunduğumuz önerilere bir yenisini ekleyerek başlıyoruz. "Sarıkışla, Büyükşehir Belediye binası olarak Konak Atatürk Meydanı'na geri gelse ne güzel olur, tarih yeniden canlanır" diyoruz. Kentin tarihi dokusunun korunması gereken bölgelerine modern yapılar yapmak yerine tarihi kimliğe katkı yapacak, turizmin gelişmesine katkı yapacak binaların geliştirilmesi neden düşünülmez, anlaması zor geliyor bize...
Türkiye’de bin 300 termal kaynak var. Peki, hangi kaynaklar nerede? Nasıl gidilir, kaplıca hangi hastalığa iyi gelir? İzmir'e yakın bölgelerdeki önemli kaplıcaları sizler için derledik...
İktisat tarihçisi Dr. Serdar Şahinkaya'nın harika yazısı "İzmir Kadınlar Kongresi 102 yaşında" çok şey öğretiyor.
İzmir Kordon'da bir zamanlar "Şehir Gazinosu" vardı. Lütfü Dağtaş'ın Nisan 2004 sayımızdan gelen yazısını yeniden paylaşıyoruz sizlerle...
Türkiye'den Halep'e, oradan tekrar Türkiye'ye, sonra dünyanın dört bir yanına yayılmış Tatariler. Yeniden Kökler dizimizin bu sayıdaki konuğu Tatari Ailesi.
Şükrü Cem Akçay ve Emre Aksoy’un liderliğinde hayata geçirilen proje, kullanılmayan bir araziyi akıllı tarım teknolojileriyle yeniden hayata döndürdü.
Mehmet Gülümser diyor ki; "Geçen yıl Side’yi ziyaret ettiğimde, beklemediğim müthiş bir Side ile karşılaştım. O muhteşem çeşmenin ortaya çıkarılması, sütunlu caddenin yürüyüşe açılması kente ayrı bir güzellik katmış. Eski evler yenilenmiş, kafeler estetik bir düzen içinde yerlerini almış. Bugünkü haliyle Side, sizlere keyifli bir gün geçirmenizi sağlıyor."
2025 yılı, iklim açısından kötü bir mirasla başladı. 2024’te yaşanan sıcaklık artışı ve La Nina’nın etkisinin henüz belirginleşmemesi, gelecekteki iklim durumu hakkında endişeleri artırmış durumda. Bilimsel belirsizlikler ve süregeldikçe kötüleşen iklim koşulları, 2025’in daha da zorlayıcı bir yıl olabileceği beklentisini doğuruyor. Nedim Atilla yazdı.
Dünyanın dört bir yanında tüketilen bir içkinin kitabını yazmak için hakikaten çok çalışmak, araştırma yapmak hatta o konuda eğitim almış olmak gerek. Şan Eylem Doğan ile Zeynep Omay konuştu.
Dört kuşaklık bir geçmişin mirasını günümüzün yenilikçi anlayışıyla harmanlayan A Le Creme mekan sayfamızın konuğu.
Sofra kurmanın bir çok ögeyi estetik şekilde bir araya getirmek, sunmak ve göze hitap etmek olduğunu söyleyen Muses Urla kurucusu Şebnem Vural ile geleneksel sofralardan yılbaşı sofralarına uzanan keyifli bir sohbeti Zeynep Omay yaptı.
Avusturyalı ressam Gustav Klimt her tablosunda farklı sanat stillerini kullanması, dekoratif ayrıntılarda malzeme olarak altın varağı seçmesi ile kendine özgü bir sanat dili yaratmıştır. Raşel Rakella Asal yazdı.
Yakın'dan sayfamızın bu sayıdaki konuğu Hasan Karaca'nın "Doğayı, sanatı ve insanı seven bir protest" olarak tanıtılan Dr. Oktay Dikmen.
Ekrem Yalçındağ, bugüne kadarki en kapsamlı sergisiyle İzmir’de sanatseverlerin karşısına çıktı. 5 Mart 2025 tarihine kadar İzmir Kültürpark Atlas Pavyonu’nda ziyarete açık olan “Evinde Hissetmek. Yeniden ve Yeniden”, sanatçının 40 yıllık kariyerini farklı yönleriyle ele alan eşsiz bir retrospektif niteliğinde.
Kitap seçkilerimizi mutlaka incelemenizi istiyoruz.
İki ay sonra baharı karşılayacağımız sayıda buluşmak üzere, dergimizi dostlarınızla paylaşmanız dileğiyle...