TEMMUZAGUSTOS2023 Yayın Kurulu
Bireysel tasarruf rahatlatır mı?
Yaşadığımız ülkenin ekonomisi her geçen gün belirgin bir çoğunluk için kötüye gidiyor. Büyük beyinli ekonomistler öngörülerini her gün çeşitli medya araçlarında açıklıyorlar. Kimin eğri kimin doğru olduğu tartışılıyor. "Ben söylemiştim" diyenler çoğunlukta olsa da "bir bilen" var ki onun söyledikleri doğru kabul ediliyor. Ama 200 gr. sandviç ekmeği 10 TL olmuş, kimsenin umurunda değil... İster kahkahalarla gülün, isterseniz ağlayın gülünecek halinize ama biraz da eğlenelim tadında bir dosya konusu hazırladık. Ekonomiyi düzeltmekten sorumlu olanların aklına hiç tasarruf konusu gelmiyor ama gelin biz kendimiz için bir tasarruf planı yapalım... Hatta içine devrim niteliğinde protesto hareketi katalım. Belki güzel ülkemizin ekonomisine küçük ama anlamlı bir katkı sunmuş oluruz. Daron Acemoğlu ve Simon Johnson'dan yeni bir kitap: Güç ve İlerleme. Bu müthiş 560 sayfalık kitabın bize en ciddi önermesi "teknoloji eşittir ilerleme" denklemini çöpe atması... Acemoğlu ve Johnson, çığır açıcı ekonomik teorileri ve daha iyi bir toplum için manifestolarıyla, nasıl yenilik yaptığımızı ve teknolojik gelişmelerden gerçekten kimlerin yararlandığını yeniden şekillendirmek için gereken vizyonu sağlıyor. Kitabın İngilizcesi şu anda satışta, Türkçesi ise çok yakında Doğan Egmont tarafından yayınlanacak. Herkesin tatil beklentisi farklı, kimi doğayı doyasıya yaşamak için yaylaları keşfe zaman ayırırken, deniz, kum ve güneşçiler kıyıları mesken tutuyor. Eğlence mekanlarının, barların çoğunlukta olduğu, hareketli bölgeler de bir diğer tercih sebebi... Lezzetçileri unutmamak lazım. Bazıları için tatile çıkmadan önce gidilecek yerdeki restoranların menülerini incelemek, mekan hakkında yapılan yorumlara göz atmak birinci görev olabiliyor. Biz Samos Adası'nda sakin bir tatil tercih edenler için yerel Yunanlı turistlerin rağbet ettikleri bir bölgesi: Campos'u öneriyoruz size... Ayvalık’ta, Küçükköy Kent Müzesi, bölgenin kültürel zenginliklerini sergileyen önemli bir merkez olarak biliniyor ve bu özelliğiyle öne çıkıyor. Ziyaret etmekte fayda var. 20 Kasım 1922 günü başlayan Lozan Konferansı Lord Curzon ve İsmet İnönü arasında çetin çekişmelere sahne oldu. Şimdi muharebe meydanlarındaki zaferlerine Lozan'da masa başında kazandığı zaferi İsmet İnönü'nün hatıralarından derlediğimiz pasajlarda kendi anlatımıyla size sunuyoruz. Oda sıcaklığında süper iletken olan bir madde, çoğu teknolojiyi dönüştürme potansiyeli nedeniyle oldukça önemli. LK99 tartışmaları sürüyor. İstanbul'da kuyumcu işçilerinin neredeyse tümünün Ermeni olduğu yıllar... Mehmet Efendi dönemin en tanınmış kuyumcularından. O ilk ilmeği atıyor, sonraki kuşaklar örüyor. Ve 141 yıllık bir öykü yaz›l›yor bugüne. Çırpıcı Kuyumculuk bugün hâlâ tarihiyle övünüyor. Kökler dizimizin yeniden yayınında Çırpıcı Ailesini tanıyoruz. Kahvenin dayanılmaz hafifliği… Bazen sosyalleşmek bazen dinlenmek bazen dinç kalmak çoğu zaman lezzetli bir tat almak için davetkar kokusunu içimize çekip yudumladığımız kahve… Aynı zamanda gastronomik bir değer… Derya deniz bir konu olan kahve hakkında merak ettiklerimizi, her yönü ile ülkemizdeki en yetkin isimlerden Cenk Girginol ile giderdik. Sanat elçimiz Suna Kan hayata veda etti. Şimdi ünlü virtüözün bir kaydını dinleme zamanı. Kitap seçkimiz her zaman ki gibi keyifli.
E-DERGİ İzmir Life şimdi internette.
Tıklayın, okuyun...
Eylül/Ekim 2025 sayısında neler vardı göz atın!
AYIN MEKANLARI GÜL KEBAP

İşte istisna mekânlardan biridir Gül Kebap... Kuruluş tarihi 1949. Gül Kebap’ın özelliği sadece “iyi köfte” yapıyor olması değil. Gül Kebap yetmiş altı yıldır aynı yerde ve dördüncü kuşağın yönetiminde. “Sefer tası” misali üç katlı daracık mekânında müdavimlerinin vazgeçemediği adres. Hayranlık uyandıracak bir çaba değil midir bu? İşini, kalitesini koruyarak yapan tam bir aile işletmesi… Kurucu Mehmet Ali Gülgeze, Girit’in üçüncü büyük şehri Resmo’dan İzmir’e göçle gelmiş. Çanakkale’de savaşmış. Bayrağı, ikinci kuşak oğulları Mustafa ve Muhsin Gülgeze devralmış… Ardından torun Hüsnü Gülgeze. Ve bugün dördüncü kuşak Hüsnü’nün oğlu Burak Muhsin işin başında. “Bir Kemeraltı klasiği” olarak Gül Kebap, esnaf lokantası köfteciliğini ilk günden bugüne değişmeyen formül ve sunum geleneğiyle tavizsiz sürdürüyor.

FİLİBELİ HAN

Filibeli Han Eski İzmirlilerin hatıralarındaki Şükran Oteli, özenli bir yenileme süreci sonrasında sahiplerinin soyadını alan "Filibeli Han" Kemeraltı Çarşısı'nın yeni cazibe merkezi olarak hizmete açıldı. Günümüz ihtiyaçlarına uygun yiyecek içecek mekanlarının yer aldığı Filibeli Han'ın üst katı da keşke çeşitli el sanatları üretiminin yapıldığı atölyelere açılsa... Bizim dikkatimizden kaçmış olabilir ama binanın kısa bir tarihinin yabancı dilleri de kapsayacak şekilde bir köşede yer alması çok doğru olurdu diye düşünüyoruz.

BOŞNAKYA

Boşnakya Filibeli Han'ın yan sokağa açılan çıkışında sevimli olduğu kadar lezzetli ürünler sunan "Boşnakya" isimli bir mekan var. Kıymalı Boşnak böreği, peynirli, patatesli ve patlıcanlı börekler, yaprak sarma ve haşhaşlı börek gibi lezzetlerin ağız sulandırdığı mekanda demli bir çay veya reyhan şerbeti yanında poğaçalar ve harika tatlılar deneyebilirsiniz.Antakya'nın çıtır kabak ve kömbesi, bougatsa Selanik tatlısı, medovik Rus pastası, triliçe tatlıları sizi bekliyor. Cuma günleri menüye mantı da ekleniyor. Boşnakya'ya uğramayı ihmal etmeyin.