TEMMUZAGUSTOS2023 Günter Soydanbay
İzmir Avrupa Gençlik Başkenti olur mu?
İzmir Avrupa Gençlik Başkenti olur mu? Hava sıcak. Toplumun morali bozuk. Ülkenin gündemi yoğun. Ancak bu yoğun gündemde gözden kaçan güzel bir gelişme var. Geçmişte iki kere EXPO’yu kılpayı kaçıran İzmir 2025 Avrupa Gençlik Başkenti için kısa listeye girdi. Adı, Avrupa Kültür Başkenti ve UNESCO Yaratıcı Şehirler ağı gibi ödüllerle aynı nefeste anılan bu prestijli onuru alırsak ve 2026 yılında da EXPO düzenleyeceğimizi düşünürsek İzmir’i iki sene boyunca Avrupa’nın gündeminde tutmamız mümkün. Peki nedir Avrupa Gençlik Başkenti? Ödülü veren Avrupa Gençlik Forumu (AGF), gençlerin Avrupa’nın politikalarının oluşturulmasında aktif olarak yer almasını hedefliyor. AGF’de Avrupa'nın dört bir yanından yüzün üzerinde gençlik kuruluşundan temsilciler bulunuyor. Forum her yıl bir şehri Avrupa Gençlik Başkenti olarak seçiyor. Geçmişte Selanik, Antwerp, Varna ve Roterdam gibi şehirler bu onuru elde etmişler. Bu sayede kendilerini yenilikçi, gençlik dostu birer metropol olarak konumlandırmışlar. Bu süreçte son düzlüğe kalmış olmamız, kentin öncü zihniyetinin bir göstergesi. Bu aynı zamanda Tunç Soyer’in gençlere verdiği önemi ve İzmir’i -önce ülke genelinde sonra da küresel ölçekte- genç yetenekler, öğrenciler ve girişimciler için bir cazibe merkezi haline getirme vizyonunu yansıtıyor. Doğal olarak sorabilirsiniz: “Avrupa Gençlik Başkenti olacağız da ne olacak?” Elbette bu ödülü almak nihai amaç değil. Asıl amaç, bu küresel platformu daha büyük ve dönüştürücü hedeflere ulaşmak için kullanmak. Nedir bu hedefler? İlk olarak Cumhuriyet’in ikinci yılını planlarken önceliğimiz gençlerden olmalı. Çünkü Türkiye’nin nüfusunun %48’inin 30 yaş, %22’sinin ise 14 yaş altında. Bu yüzden her kentin gençlik programlarına ve girişimlerine önemli miktarda yatırım yapması gerekiyor. İzmir de gelecek fonlar sayesinde, gençlere hitap eden, yetenek, yaratıcılık ve kişisel gelişimi teşvik eden eğitim, girişimcilik, sanat ve spor programları yaratabilir. İkinci olarak, geçmişte birçok şehir, Avrupa Gençlik Başkenti unvanını sürdürülebilir kalkınma projelerini başlatmak veya hızlandırmak için kullanmış. Bu sayede, altyapılarını, toplu taşıma sistemlerini ve çevresel girişimlerini iyileştirmişler. Yani süreç sadece gençlere değil, tüm hemşehrilere fayda sağlayacak. Avrupa Gençlik Başkenti kapsamında, sayısız etkinliğe, festivale, konferansa ve atölyelere ev sahipliği yapılacak. Ayrıca dünya genelinden farklı gruplar İzmir’de bir araya gelecek. İzmirli gençlerin Avrupalı yaşıtlarıyla tanışıp müziklerini, yemeklerini ve yaşam tarzlarını öğrenmesi ve dünya hakkında yeni şeyler öğrenmesi kentin geleceği için kritik önem taşımakta. Son olarak da, Avrupa Gençlik Başkenti olmak -ve akabinde gelecek olan EXPO 26- İzmir’in uluslararası profilini yükseltecektir. Nitelikli turistlerin, işletmelerin ve yatırımcıların ilgisini çekecektir. Bu da elbet kentin ekonomik büyümesine katkı sağlayabilir. Gençliğine değer veren bir şehir, geleceğine değer veren bir şehirdir. İzmirliler olarak belediyenin arkasında durmalıyız. Kentin 2025 Avrupa Gençlik Başkenti olma yolculuğuna katkıda bulunmalıyız. Nihai karar Aralık 2023'te alınacak. O zamana kadar, İzmir'in sesini duyuracak her etkinlik kritik rol oynayacak. Bu da bizi İEF’ye getiriyor. Bu sene 92.’si düzenlenecek olan İEF’nin teması olarak “Gençlik: Bugünün Öncüsü” seçilmiş. İZFAŞ yetkilileri fuarın, yapay zeka gibi gençlere yönelik bir çok etkinlikle dolacağını söylüyorlar. Bu sayede Aralık 2023 öncesi İzmir’in başvurusuna bir ivme ve destek oluşturmak hedefleniyor. Aynı zamanda fuar sayesinde Gençlik Başkenti girişimi için İzmirlilere bilgi verilecek, onların sürece katılımı sağlanacak. İzmir'in 2025 Avrupa Gençlik Başkenti olma yolculuğu, sadece bir ödül veya unvan meselesi değil, aynı zamanda Cumhuriyet’in ikinci yüzyılında şehrin kimliğine, ruhuna ve geleceğine dair bir manifesto! İzmir Avrupa Gençlik Başkenti olur mu? Bunu zaman gösterecek, ancak İzmir’in hedefine ulaşma konusundaki kararlılığı ve vizyonu, kendi başına büyük bir zafer.
E-DERGİ İzmir Life şimdi internette.
Tıklayın, okuyun...
Eylül/Ekim 2025 sayısında neler vardı göz atın!
AYIN MEKANLARI GÜL KEBAP

İşte istisna mekânlardan biridir Gül Kebap... Kuruluş tarihi 1949. Gül Kebap’ın özelliği sadece “iyi köfte” yapıyor olması değil. Gül Kebap yetmiş altı yıldır aynı yerde ve dördüncü kuşağın yönetiminde. “Sefer tası” misali üç katlı daracık mekânında müdavimlerinin vazgeçemediği adres. Hayranlık uyandıracak bir çaba değil midir bu? İşini, kalitesini koruyarak yapan tam bir aile işletmesi… Kurucu Mehmet Ali Gülgeze, Girit’in üçüncü büyük şehri Resmo’dan İzmir’e göçle gelmiş. Çanakkale’de savaşmış. Bayrağı, ikinci kuşak oğulları Mustafa ve Muhsin Gülgeze devralmış… Ardından torun Hüsnü Gülgeze. Ve bugün dördüncü kuşak Hüsnü’nün oğlu Burak Muhsin işin başında. “Bir Kemeraltı klasiği” olarak Gül Kebap, esnaf lokantası köfteciliğini ilk günden bugüne değişmeyen formül ve sunum geleneğiyle tavizsiz sürdürüyor.

FİLİBELİ HAN

Filibeli Han Eski İzmirlilerin hatıralarındaki Şükran Oteli, özenli bir yenileme süreci sonrasında sahiplerinin soyadını alan "Filibeli Han" Kemeraltı Çarşısı'nın yeni cazibe merkezi olarak hizmete açıldı. Günümüz ihtiyaçlarına uygun yiyecek içecek mekanlarının yer aldığı Filibeli Han'ın üst katı da keşke çeşitli el sanatları üretiminin yapıldığı atölyelere açılsa... Bizim dikkatimizden kaçmış olabilir ama binanın kısa bir tarihinin yabancı dilleri de kapsayacak şekilde bir köşede yer alması çok doğru olurdu diye düşünüyoruz.

BOŞNAKYA

Boşnakya Filibeli Han'ın yan sokağa açılan çıkışında sevimli olduğu kadar lezzetli ürünler sunan "Boşnakya" isimli bir mekan var. Kıymalı Boşnak böreği, peynirli, patatesli ve patlıcanlı börekler, yaprak sarma ve haşhaşlı börek gibi lezzetlerin ağız sulandırdığı mekanda demli bir çay veya reyhan şerbeti yanında poğaçalar ve harika tatlılar deneyebilirsiniz.Antakya'nın çıtır kabak ve kömbesi, bougatsa Selanik tatlısı, medovik Rus pastası, triliçe tatlıları sizi bekliyor. Cuma günleri menüye mantı da ekleniyor. Boşnakya'ya uğramayı ihmal etmeyin.