MARTNISAN2025
GANYAN SELAMİ
At yarışlarında Ganyan Selami aradığında saat çoktan 23.00’ü geçmişti. Merakla açtım telefonu. - Abi rahatsız ettiğimi biliyorum ama çok mutlu olacağın bir haber vereceğim. - Ulan yoksa ÖTV mi kaldırıldı? - Yok yok abicim! Daha da güzeli… - Aklıma bir şey geliyor ama söylemeyeyim şimdi telefonda. Başımız belaya girmesin! - Yarınki at yarışı için müthiş tüyolarım var güzel abicim. Gidelim mi? Bizim Selami, 40’ından sonra at yarışına merak sarmış bir arkadaş. Deneyimsiz ama çok bilmiş. Altı aylık seyisliği olup kırk yıllık at boku eşeliyor da diyebiliriz. Epeydir bana sözü vardı. Sağlam bir tüyo ile birlikte Şirinyer Hipodromu’na gidip tonla para kazanacaktık. “Tonla para kazanma” kısmına inanmasam da hipodroma gidip koşuları izlemeyi çok istiyordum. Bunca senelik İzmirli olmama rağmen nedense hiç görmemiştim. Ertesi gün sözleşip Şirinyer yolunu tuttuk. Selami benden kaptığı bin liranın üzerine küçük bir katkı payı ekleyerek ilk koşu için hemen gidip tüyosunu aldığı kuponu doldurdu. Kopgel Kız’a (atın adı böyle valla) yatırmış bütün paramızı. Önce padok denilen yere götürdü beni. Atlar yarış öncesinde burada dolaştırılıp arz-ı endam ediyormuş. Mankenlerin turladığı podyum gibi düşünebilirsiniz. Ben bir yandan bizim ata (Kopgel Kız yani) bakarken diğer taraftan hipodromun genel havasını koklamaya çalışıyorum. Çok ilginç… Etrafta sadece erkekler yok. Çoluk çocuğu toplayıp ‘pikniğe’ diye at yarışına getiren adamların sayısı hayli fazla. Kadınlar çocuklarıyla vakit geçirip top oynarken adamlar da rakı içip yarım saatte bir yarışa koşuyor.