MAYISHAZIRAN2024
AYVALIK KÜÇÜKKÖY
Küçükköy’ün arka sokakları Ayvalık Zeytin Festivali geçen haftalarda 18. kez özgün bir programla, coşkuyla kutlandı. Bu seneki festivalin etkinlikleri, her gün kentin ayrı yerlerinde gerçekleştirildi. Cumartesi günü etkinlikleri, Cunda adasında kutlanırken o gün ben, kendimi Küçükköy’e attım. İstedim ki kimseler yokken, köyün ara sokaklarında şöyle keyifle dolaşayım, insanlarla sohbetler edeyim, serbestçe fotoğraflar çekeyim. Sarımsaklı tarafından geçiş yaparak mahalleye giriş yaptım. Hakikaten ortalıkta kimsecikler yoktu. Caminin önüne doğru uzanan köy meydanında masalar atılmış, kafelerin ışıkları yanmış, vitrinlerin içinde müşterisini bekleyen nefis börekleri görüyorum. Ama her kafenin önündeki tabelalarda, Boşnak böreği, Ribitsa (mantısı), Soka (Boşnak turşusu), Suho Mesa (kuru Et) gibi Boşnak mutfağından yemek adları Boşnakçasıyla birlikte yazılmış. Bu levhalardan her kafe önünde bir tane görüyorsunuz ve bu ortam sizlere, burası Boşnak kültürüyle ilintilidir duygusu veriyor ve de atalarının geldiği ülkenin gelenekleriyle burada hala yaşıyorlar ifadesi bırakıyor. Ben de bunu çok hoş buluyorum. Turizme başladığımız 85’li yıllarda Sarımsaklı’da ve Küçükköy’de Boşnaklar yaşar deniyordu. O yıllarda Küçükköy, turizme tamamen kapalıydı. Köye gitmekten de çekinilirdi. Ama ben köyün kibar yüzü İsmail Akın’la tanışmıştım. İyi bir arkadaşımızdı. Ayvalık Tur acentesinde otobüs işlerine yardımcı olurken onunla acentede karşılaşır, hoş sohbetlerimiz olurdu. Turizme atılmak isterdi. Sonraları rahmetli İsmail bu emeline ulaştı, Öger ve diğer acentelerin otobüs işlerini alıverdi. Fakat aramızdan erken ayrıldı, toprağı bol olsun. O yıllarda Küçükköy’ün kendine ait bir belediyesi vardı. Köy turizme kapalıydı ama pek çok Küçükköylünün Sarımsaklı’da ya oteli ya da pansiyonu vardı. Turizmi, otel işletmecisi olarak orada yapıyorlardı. Gelin görün ki aradan geçen uzun zaman zarfında, turizmin sıcak yüzü, köyün bu sert imajını yumuşatmış ve Köy ardına kadar turizme açılmıştır. Artık şimdi otelciliği, köyün içinde de yapıyorlar. Bildiğim kadarıyla Ayvalık’taki turizm firmalarının çoğu, Küçükköylülere ait ve onlar bu sektörde işlerini başarıyla yürütüyorlar. Bildiğiniz gibi, son yıllarda köy hayatına özlem duymaya başlayan İstanbullular, böyle tarihi yörelere akın ettiler. Küçükköy de bundan nasibini aldı. Buradaki pek çok eski bina dışarıdan gelenlerce satın alındı. Ve pek çok eski yapı yenileme geçirince de, köy, daha popüler hale dönüştü. Şimdi son 15 yılda yapılanlarla birlikte Küçükköy, bugün bölgenin cazibe merkezlerinden birisi oldu. 30 yıl önce dış dünyaya kapalı olan bu mahalle, artık pupa yelken turizmin kollarına kendini atmış ve misafirlerini bekliyor. Hafta sonları Ayvalık’a gittiğinizde bu köye uğramadan geçmeyiniz derim.