EYLULEKIM2023 Pınar Tekeş
Kendime Bakış
Kendime Bakış Bu yaz pek çoğumuz için oldukça zorlu geçti. Sıcaklardan ziyade gökyüzündeki gezegenlerin, bizi içimize dönmeye zorlayan geri gidişleri önümüze bir dolu konu bıraktı. Bu dönemde gündemimizde en çok neler vardı? Bir öz değerlendirme yapalım mı? - Aslında bırakmamız gerekirken tutunduklarımız: Çoktan vazgeçmemiz gerekirken, alışkanlık yüzünden kendi parçamız zannedip tuttuğumuz neler var? Nelere tutunup kendimize ait olmayan bir gerçeklik yaşıyoruz? - Bir türlü başlayamadıklarımız: Hep yaparım diye neleri erteliyoruz? O bitince, bu geçince, şu olduktan sonra diye! Ertelediğimiz aslında kendimiziz. Kendimizi gerçekleştirsek, potansiyelimizi tam kapasitemizle hayata aktarabilsek ne olur? - Dönüşmesi gerekip dönüştüremediklerimiz: “Değişirsem yalnız kalırım” inancıyla, belki de sırf ait olmak duygusunu yaşayabilmek için nelerden kaçıyoruz? Neleri baskılıyoruz? - Bize ait olmayanlar: Bize ait olmayan yükleri kimler adına taşıyoruz? Bu bizi nasıl biri yapıyor? Taşımazsak ne olur? - Hak edişlerimiz: Hakkım yok, hak etmiyorum duygularıyla hakkımız olan neleri geride bıraktık? - Sorumluluklarımız: Kendi sorumluluklarımızı kendimize alıp diğerlerininkini onlara bıraktığımızda hayatımızda neler farklılaşır? - Kendimizden kaçtığımız durumlar: Yüzleşmek istemediğimiz gerçeklerimiz neler? Kaçak güreştiğimiz neler var? Halının altına süpürmek yerine temizlesek ne olur? - Eski ilişkilerimiz: Kendimizle ve diğerleriyle ilişkimiz nasıl? Eski ilişkilerin acılarını yenilerini ve kendimizi kanırtarak dindirmeye çalıştık? Kendimizi hem yalnız hissedip hem diğerlerinden uzak olmak mı istiyoruz? - Vazgeçişlerimiz: Nasılsa olmaz, benden geçmiş diye yıllardır boş verdiğimiz ama verdikçe de hayatın gözümüze sokmaya çalıştığı neler var? - Yetersizliklerimiz: Böyle olduğuna tutunduğumuz durumu değiştirmediğimiz neler serildi önümüze? Ve hangi konularda harekete geçmemiz bekleniyor? - Özlemlerimiz: Geçmişe özlem duyarak orada kaldığımız, ilerlemek gereğini duymadığımız hangi alanlar bizi güvende tutuyor? - Kaynaklarımız: Daha fazlası olamaz kısıtıyla kendimizi ve kaynaklarımızı göz ardı ettiğimiz durumlar neler? Maddi ve manevi değerlerimiz bizi nerede tutuyor? Geleceğe nasıl taşıyor? - Koruyucu hekimlik: Bedenimizin tüm duygu ve düşüncelerin kaydını tuttuğunu unutup, boş ver deyip vücudumuzdan gelen sinyalleri göz ardı mı ediyoruz? - Hayattaki rollerimiz: Kurban ve kurtarıcı kayıtlarını hala hayata aktarmaya devam mı ediyoruz? - Pişmanlıklarımız: Yanlış olduğunu düşündüğümüz kararların hala kölesi olmak pratiğimiz devam mı ediyor? - Sorun yaratma becerilerimiz: Ne kadar güçlü olduğumuzu ve çözebildiğimizi kendimize kanıtlamak için hala sorunlar mı yaratıyoruz? Sonbahara; sağlıklı, zinde, huzurlu girebilmek ve “Daha İyi Bir Ben” için yukarıdaki maddeleri çalışmaya ne dersiniz? Her zaman dediğim gibi: Fark et, dönüştür, dönüş!
E-DERGİ İzmir Life şimdi internette.
Tıklayın, okuyun...
Eylül/Ekim 2025 sayısında neler vardı göz atın!
AYIN MEKANLARI GÜL KEBAP

İşte istisna mekânlardan biridir Gül Kebap... Kuruluş tarihi 1949. Gül Kebap’ın özelliği sadece “iyi köfte” yapıyor olması değil. Gül Kebap yetmiş altı yıldır aynı yerde ve dördüncü kuşağın yönetiminde. “Sefer tası” misali üç katlı daracık mekânında müdavimlerinin vazgeçemediği adres. Hayranlık uyandıracak bir çaba değil midir bu? İşini, kalitesini koruyarak yapan tam bir aile işletmesi… Kurucu Mehmet Ali Gülgeze, Girit’in üçüncü büyük şehri Resmo’dan İzmir’e göçle gelmiş. Çanakkale’de savaşmış. Bayrağı, ikinci kuşak oğulları Mustafa ve Muhsin Gülgeze devralmış… Ardından torun Hüsnü Gülgeze. Ve bugün dördüncü kuşak Hüsnü’nün oğlu Burak Muhsin işin başında. “Bir Kemeraltı klasiği” olarak Gül Kebap, esnaf lokantası köfteciliğini ilk günden bugüne değişmeyen formül ve sunum geleneğiyle tavizsiz sürdürüyor.

FİLİBELİ HAN

Filibeli Han Eski İzmirlilerin hatıralarındaki Şükran Oteli, özenli bir yenileme süreci sonrasında sahiplerinin soyadını alan "Filibeli Han" Kemeraltı Çarşısı'nın yeni cazibe merkezi olarak hizmete açıldı. Günümüz ihtiyaçlarına uygun yiyecek içecek mekanlarının yer aldığı Filibeli Han'ın üst katı da keşke çeşitli el sanatları üretiminin yapıldığı atölyelere açılsa... Bizim dikkatimizden kaçmış olabilir ama binanın kısa bir tarihinin yabancı dilleri de kapsayacak şekilde bir köşede yer alması çok doğru olurdu diye düşünüyoruz.

BOŞNAKYA

Boşnakya Filibeli Han'ın yan sokağa açılan çıkışında sevimli olduğu kadar lezzetli ürünler sunan "Boşnakya" isimli bir mekan var. Kıymalı Boşnak böreği, peynirli, patatesli ve patlıcanlı börekler, yaprak sarma ve haşhaşlı börek gibi lezzetlerin ağız sulandırdığı mekanda demli bir çay veya reyhan şerbeti yanında poğaçalar ve harika tatlılar deneyebilirsiniz.Antakya'nın çıtır kabak ve kömbesi, bougatsa Selanik tatlısı, medovik Rus pastası, triliçe tatlıları sizi bekliyor. Cuma günleri menüye mantı da ekleniyor. Boşnakya'ya uğramayı ihmal etmeyin.