EYLULEKIM2025 Özlem Yurdakul
Sporcu içecekleri
AKTİF PERFORMANSTA SPORCU İÇECEKLERİNİN ROLÜ Sporculara ve fiziksel olarak aktif bireylere yönelik ticari olarak satılan fonksiyonel içecekler enerji sağlama, elektrolit replasmanı, dehidrasyonun önlenmesi, egzersiz öncesi ve sonrası hidrasyon gibi çeşitli amaçlara cevap verecek şekilde formüle edilmiştir. Kısacası, popüler sporcu içecekleri çoğu insanın farklı durumlardaki ihtiyaçlarını karşılamak üzere tasarlanmıştır. Sporcu içecekleri, suya kıyasla maksimum emilim oranına daha kısa sürede ulaştıkları için, kısa toparlanma dönemlerinden sonra daha fazla egzersizin yapıldığı durumlarda oldukça faydalıdır. Elit sporcular ve 60 dakikadan fazla yüksek yoğunlukta antrenman yapanlar için tek başına su yeterli olmayabilir. Teorik olarak, uzun süre rekabetçi bir şekilde antrenman yapmadığınız sürece su en iyi içecektir. Spor için herhangi bir içeceğin ilk amacı basittir: dehidrasyonu önlemek. Yüzde 2 vücut ağırlığı kaybını temsil eden hafif dehidrasyon, spor performansı üzerinde olumsuz etkilere sahip olabilir. Dehidrasyon, vücut çekirdek sıcaklığını normal seviyelerin üzerine çıkararak yorgunluğun artmasına ve güç, dayanıklılık ve motivasyonda düşüşe neden olur. Yüzde 7 ila yüzde 10 kilo kaybını temsil eden daha aşırı dehidrasyon seviyeleri, potansiyel olarak ölüme yol açan daha zararlı sonuçlara neden olur. Yüksek yoğunlukta ve/veya yüksek sıcaklıklarda egzersiz yapan sporcular, terleme nedeniyle saatte 2 litreye kadar sıvı kaybedebilir. Sporcuların dehidrasyonu önlemek için spor aktivitelerinden önce ve sonra kendilerini tartmaları ve her 1 kg ağırlık kaybı için 1,5 litre sıvı tüketmeleri önerilir. Sporcular egzersizle ilişkili hiponatremi (135 mEq/ L'den düşük sodyum)riski nedeniyle terleme oranından fazla sıvı tüketmemelidir. Ayrıca, herhangi bir içecek performans açısından oda sıcaklığında değil de soğuk (10–15°C) tüketilmelidir. “ Uzun süreli dayanıklılık gerektiren egzersizlerde dayanıklılık seviyesini korumak” ve “fiziksel egzersiz sırasında su emilimini artırmak” için en gerekli mineral sodyumdur. Uygun sıvı replasmanı için gerekli bir mineral olmasına rağmen, gerekli dozun tüm içeceklerde yeterli seviyede karşılanmadığı gözlemlenmektedir.Bir spor içeceğinde önerilen karbonhidrat aralığı %6 ile %8 arasındadır çünkü bu aralık mide boşalma hızını ve bağırsaktan sıvı emilimini tehlikeye atmadan kas glikojenini hızlı bir şekilde takviye eder. Sporcu içeceklerinde bulunan farklı şekerler ise bağırsakta farklı yollarla emilir ve çeşitli şekerlerin vücuda alınması, aktif kaslara karbonhidrat ulaştırılma olasılığını hızla artırır. Örneğin; fruktoz/glikoz oranı 2:1 ile 1:1 arasında olan bir spor içeceğinin mide boşalmasını, bağırsak sıvı emilimini ve sıvı iletimini artırarak karbonhidrat oksidasyonunu artırdığı ve bunun sonucunda ise dayanıklılık performansını iyileştirdiği gözlenmektedir. Ayrıca karbonhidratlı bir spor içeceğinin sıcakta tüketilmesi performansı daha da iyi hale getirir. Protein içeren içeceklerin gelişmiş su tutma özellikleri ise büyük ölçüde mide boşalmasını geciktirme yeteneklerine dayanmaktadır. Amino asit bazlı içecekler egzersiz kaynaklı ısı stresi sırasında gastrointestinal epitelin daha iyi korunması gibi ek faydalar sağlar. Sporcu içeceklerindeki sağlık iddiaları; mevzuat, fikir birliği belgeleri ve bilimsel kanıtlar tarafından belirlenen kriterlerle güçlü bir şekilde uyumlu olmalıdır. Gıda sahtekarlığı, gıda reklamcılığında, pazarlamasında ve ticarileştirmesinde çeşitli biçimlerde bulunmakta ve tüketicileri güçlü bir şekilde etkilemektedir. Kaliteli gıda reklamcılığının başarısı, mevcut düzenlemeler kapsamında haklarını savunması gereken hem reklam verenlerin hem de tüketicilerin birlikte çalışması sonucudur.
E-DERGİ İzmir Life şimdi internette.
Tıklayın, okuyun...
Eylül/Ekim 2025 sayısında neler vardı göz atın!
AYIN MEKANLARI GÜL KEBAP

İşte istisna mekânlardan biridir Gül Kebap... Kuruluş tarihi 1949. Gül Kebap’ın özelliği sadece “iyi köfte” yapıyor olması değil. Gül Kebap yetmiş altı yıldır aynı yerde ve dördüncü kuşağın yönetiminde. “Sefer tası” misali üç katlı daracık mekânında müdavimlerinin vazgeçemediği adres. Hayranlık uyandıracak bir çaba değil midir bu? İşini, kalitesini koruyarak yapan tam bir aile işletmesi… Kurucu Mehmet Ali Gülgeze, Girit’in üçüncü büyük şehri Resmo’dan İzmir’e göçle gelmiş. Çanakkale’de savaşmış. Bayrağı, ikinci kuşak oğulları Mustafa ve Muhsin Gülgeze devralmış… Ardından torun Hüsnü Gülgeze. Ve bugün dördüncü kuşak Hüsnü’nün oğlu Burak Muhsin işin başında. “Bir Kemeraltı klasiği” olarak Gül Kebap, esnaf lokantası köfteciliğini ilk günden bugüne değişmeyen formül ve sunum geleneğiyle tavizsiz sürdürüyor.

FİLİBELİ HAN

Filibeli Han Eski İzmirlilerin hatıralarındaki Şükran Oteli, özenli bir yenileme süreci sonrasında sahiplerinin soyadını alan "Filibeli Han" Kemeraltı Çarşısı'nın yeni cazibe merkezi olarak hizmete açıldı. Günümüz ihtiyaçlarına uygun yiyecek içecek mekanlarının yer aldığı Filibeli Han'ın üst katı da keşke çeşitli el sanatları üretiminin yapıldığı atölyelere açılsa... Bizim dikkatimizden kaçmış olabilir ama binanın kısa bir tarihinin yabancı dilleri de kapsayacak şekilde bir köşede yer alması çok doğru olurdu diye düşünüyoruz.

BOŞNAKYA

Boşnakya Filibeli Han'ın yan sokağa açılan çıkışında sevimli olduğu kadar lezzetli ürünler sunan "Boşnakya" isimli bir mekan var. Kıymalı Boşnak böreği, peynirli, patatesli ve patlıcanlı börekler, yaprak sarma ve haşhaşlı börek gibi lezzetlerin ağız sulandırdığı mekanda demli bir çay veya reyhan şerbeti yanında poğaçalar ve harika tatlılar deneyebilirsiniz.Antakya'nın çıtır kabak ve kömbesi, bougatsa Selanik tatlısı, medovik Rus pastası, triliçe tatlıları sizi bekliyor. Cuma günleri menüye mantı da ekleniyor. Boşnakya'ya uğramayı ihmal etmeyin.